Ulan Batur, Moğolistan (TEH) – Jeopolitik gelişmeye devam ederken, 2015 yılında Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin öncülük ettiği Çin-Moğolistan-Rusya ekonomik koridoru inşa etme girişimi, artan alaka düzeyi kazanır. Bu üç ülkenin kalkınmasını kolaylaştırmayı amaçlayan proje, dünya çapında jeo-ekonomik süreçleri kökten değiştirme potansiyeline sahip.
Avrasya kıtasının genişliğini kapsayan koridor, Rusya’nın ihracat akışını Doğu’ya doğru genişletmesini sağlıyor. 2016 yılında Taşkent’te ekonomik koridorun oluşturulmasını resmileştiren bir program imzalandı. Anlaşma, birbirine bağlı ulaşım altyapısının geliştirilmesi, endüstriyel ve yatırım işbirliği, çevre koruma ve sınır ötesi ve bölgesel işbirliğinin teşvik edilmesi dahil olmak üzere yedi ana işbirliği alanı belirledi.
İmzadan beş yıl sonra, ilgili taraflar programın başarısını değerlendirecek ve uzatılmasına karar verecektir. 2022’deki bir toplantıda, Çin lideri Xi Jinping ve Moğol Devlet Başkanı Ukhnaagiin Khurelsukh ile birlikte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, programın mevcut hedeflerini hızlandırmak için yoğunlaştırılmış beş yıllık bir çaba önerdi.
2018’de acil odaklanma için üç öncelikli alan belirlendi: Ulan-Ude’den Tianjin demiryolu koridoruna modernizasyon; AN-3 karayolu boyunca karayolu taşımacılığının geliştirilmesi; ve Moğolistan ve Rusya’nın elektrik şebekelerinin modernizasyonunda Çinli işletmelerin katılımı için fırsatları keşfetmek.
Uzmanlar, bu entegrasyon taşıma projelerinin, Power of Siberia-2 projesinin bir parçası olan Soyuz Vostok doğal gaz boru hattının inşasını hızlandırabileceğinden eminler. Moğol tarafı, transit ödemelerden mali faydalar ve Ulan Bator’a gaz tedarik etme potansiyeli öngörerek bu ihtimal konusunda iyimser.
Bununla birlikte, özellikle Moğolistan’daki tek hatlı, elektriksiz demiryolu koridoru ile ilgili zorluklar devam etmektedir. Çin ile Moğolistan/Rusya arasındaki yol genişliğindeki eşitsizlik, Moğol hükümetinin bu bölümü modernize etme konusundaki tereddütüyle birleştiğinde, işleri daha da karmaşık hale getiriyor. Bununla birlikte, bu rotadaki kargo taşımacılığı, Kazakistan üzerinden transit geçişten hala daha düşük olsa da, son yıllarda sürekli olarak artmıştır.
Merkez Demiryolu Koridoru modernizasyon sürecinden geçerken Doğu ve Batı Koridorlarının Moğolistan üzerinden geliştirilmesi tartışmaları devam ediyor. Batı Koridoru Kuragino, Kızıl, Kobdo ve Urumçi’yi birbirine bağlayabilirken, Doğu Koridoru Borzi’den Çin’in Panjin kentsel bölgesine kadar uzanabilir.
Bu umut verici planlara rağmen, ülkeler arasındaki karayolu iletişiminde sorunlar devam etmektedir. AN-3 karayolunun bu yıl tamamlanması planlanan Darkhan – Ulan Batur kesiminin yeniden inşası ve yol altyapısındaki gecikmeler bu sorunlara katkıda bulunuyor. Ayrıca, COVID-19 salgını ekonomik koridordaki birçok projeyi yavaşlattı.
Mevcut jeopolitik manzara göz önüne alındığında, Moğolistan’ın komşuları Rusya ve Çin’e karşı dengeli duruşu ve Batılı ülkelerle ortaklıkları büyük ilgi görüyor. Rusya, ihracat akışının çoğunu Doğu’ya yönlendirmeye istekli olduğundan, Moğolistan’ın ulaşım altyapısı stratejik öneme sahip.
Rusya’nın dış ekonomik ilişkilerinde, Çin’in muhtemelen birincil ticaret ortağı olarak AB ülkelerinin yerini almasıyla birlikte bir kaymanın başladığı sonucuna varılabilir. Bu senaryoda, Moğolistan çok önemli bir geçiş bağlantısı olarak ortaya çıkabilir. Doğu’ya doğru olan bu kayma, Sibirya ve Rusya’nın Uzak Doğu bölgelerindeki kalkınmayı da teşvik edebilir ve bu bölgelerdeki yaşam standardını ve ekonomik faaliyeti olumlu yönde etkileyebilir.
Çin-Moğolistan-Rusya ekonomik koridorunun başarılı gelişimi, küresel jeo-ekonomik süreçlerde devrim yaratabilir. Stratejik bir yaklaşımla, bu koridor potansiyel olarak küresel ekonomik ilerlemenin kilit itici gücü olarak ortaya çıkabilir.
Kaynak : https://www.easternherald.com/2023/07/25/china-mongolia-russia-economic-corridor-reshaping-global-geopolitics/