Howl’un Hareket Eden Şatosunun Sonu Açıklandı



Hayao Miyazaki’nin eleştirmenlerce beğenilen başyapıtı “Ruhların Kaçışı”nın devamı niteliğindeki filmi “Howl’s Moving Castle”dan beklentiler yüksekti ve eleştirmenlerin çoğu tatmin oldu. 2005 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde gösterime girdikten sonra, The New York Times filmi “çılgınca yaratıcı, duygusal olarak yoğun ve son derece nazik” olarak müjdelerken, diğer yayınlar onun güzel sanat tarzını, tematik yankısını ve fantastik dünya inşasını övdü. Miyazaki’nin tutarlı ve dikkatli çalışması söz konusu olduğunda, bu incelemeler aşağı yukarı kurs için eşitti.

Bazı eleştirmenler için filmin ikinci yarısı, özellikle de sonu, filmin görsellerinin sizi inandırdığı kadar büyüleyici değildi. The Washington Post’tan pek de cömert olmayan bir incelemede, eleştirmen Stephen Hunter olay örgüsünü eleştirdi ve şöyle yazdı: “Bittiğinde, oraya gittiği söylenebiliyorsa neden gittiği yere gittiğini merak ediyorsunuz.”

Ancak bu döneme ait bazı incelemeler, eleştirmenlerin Miyazaki’nin filmin arkasındaki amacını tam olarak anlamadıklarını gösteriyor. Variety’den ikinci yarısının çok uzun ve anlatı açısından tutarsız olduğundan şikayet eden bir eleştirisinde, “Belki de eksik olan şey, Sophie’nin gençliğini geri kazanma arayışının daha itici bir duygusudur.” Filmin anlamının bu yorumu, Sophie’nin filmin sonunda tekrar genç bir kadına dönüşmesi göz önüne alındığında anlaşılabilir olsa da, Howl ile yaşadığı deneyimler yoluyla yetişkinliği değiştirip kabul etme noktasını kaçırıyor.



Kaynak : https://247newsaroundtheworld.com/trending/the-ending-of-howls-moving-castle-explained/

Yorum yapın